HDP (PKK) milletvekili Sırrı Süreyya Önder Türkiye’yi Tehdit Etti ve Öcalan’a Herkes Mecburdur Dedi!
HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder çarpıcı açıklamalarda bulunarak, Türkiye’de savaşın kaçınılmaz olduğunu belirtip tehtidler savurdu. Ankara’dan Milletvekili seçildikten sonra dokunulmazlık alan Sırrı Sürayya Önder Bölücü Terör Örgütü Lideri Abdullah Öcalan için “Türkiye, Apoya mecburdur aksi halde savaş çıkar” dedi. İşte Sırrı Süreyya Önder’in hezeyanları…
Ankara’da Milletvekili seçilen ve ardından Milletvekili sıfatı kazandıktan sonra dokunulmazlığı olan Sırrı Süreyya Önder Milletvekili Kimliği altında Abdullah Öcalan hakkında konuşma yaptı ve üstü kapalı olarak Türkiye’yi tehdid ederek Kürt Halkı’nın savaşa bileceğini öne sürdü.
HDP’li Sırrı Süreyya Önder, Devletin Öcalan’a mahkum olduğunu iddia ederek, artık tartışılmayacak şey var tecrit demek Kürt halkına ve onun iradesine savaş ilanı demektir dedi. Sırrı Süreyya Önder, Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin Kürt halkına savaş ilanı olduğunu ileri sürdü. Devlet Sayın Öcalan’a mahkumdur (hadi oradan!) diyen Önder, aksi durumun savaş anlamına geleceğini iddia ederek tehditte bulundu.
Aşağıda PKK’nın haber ajansına konuşan Sırrı Süreyya Önder’in açıklamaları/hezeyanları ve bizim HDP (PKK) vekili Sırrı Süreyya Önder’e verdiğimiz cevaplar yer almaktadır.
Sırrı Süreyya Önder’in Yeni Anayasa İle İlgili Demeci
“İlkesel olarak savunduğumuz, benimsediğimiz şeyler var. Bizim yeni anayasa modelimiz, demokratik bir Ortadoğu’yu, bölgeyi ve hatta dünyayı da hedefleyen ve bunun perspektifine sahip bir genişleme içermek durumunda. Yani revize edeceksek, anayasa önerimiz bütün Ortadoğu, bölge için geçerli önerme; bölgede yaşanan kaos, kriz ve tıkanıklıkların açılması için bir rehber olma niteliği taşımak durumunda. Onun için benzer bir revizyona gideceksek, bu daha evrensel olmalı; yüzünü geliştirmek ve sözünü netleştirmek durumunda olacağız.”
Sırrı Süreyya Önder’e Yeni Anayasa İle İlgili Demecine Cevabımız:
Yeni anayasa ile ilgili nedense net birşey söylememiş. Sadece birşeyler söylemek için konuşmuş. Dikkatimizi çeken Sırrı Süreyya Önder acaba neden başkanlık sistemi ile ilgili HDP’nin ve PKK’nın gerçek görüşünü paylaşmıyor? Neden başkanlık sistemini istediklerini saklamaya çalışıyor.
Gerçeklerden konuşmak biraz yürek ister. Delikanlı olmayı gerektirir.
Biz size HDP ve PKK’nın Türkiye’nin Üniter yapısını nasıl parçalamak istediklerini ve başkanlık sistemin istediklerini tekrar hatırlatalım.
HDP Üniter Parlamenter Sistemi Sonlandırmak İstemektedir
Abdullah Öcalan’ın Posteri Altında “Öz Yönetim” Açıklaması
Sırrı Süreyya Önder’ın Genel Af Şart Rüyası
“Yeni anayasanın sağlıklı bir siyasi zeminde tartışılmaya başlanmasının önünde hayati bir engel var. O da, Türkiye’nin düşünen, itiraz eden, direnen, mücadele eden bütün siyasi temsiliyetlerinin ya cezaevinde ya da cezaevi tehdidi altında olması gerçekliğidir.
Yeni bir anayasa çalışmasına bütün siyasi mahkumlara koşulsuz, şartsız, rencide etmeyen bir genel af ilanıyla başlanmalıdır. Öbür türlüsünün inandırıcılığı tartışmalı olur. Biz örgütlenme ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü konularında ahkam keserken, Türkiye zindanlarında bu suçlarla hüküm giymiş binlerce insan var. Ya da bunun tehdidi altında olan binlerce insan var. Bunlar dururken bunu yapmak utanç verici olur, ciddi de olmaz. Yeni anayasanın startı genel af ile verilmelidir.”
Sırrı Süreyya Önder’ın Genel Af Şart Rüyasına Verdiğimiz Cevap
Sırrı Süreyya Önder yine çok laf etmiş boş laf etmiş. Demek istediğini bir cümlede ifade edebilmek bir zeka işidir.
Sırrı Süreyya Önder’in AKP Partiye (iktidara) demek istediği yeni anayasa yapılmasını istiyorsanız (yani başkanlık sisteminin geleceği anayasayı demek istiyor) hapisteki PKK militanlarını ve bebek katili Abdullah Öcalan’ı serbest bırakacaksınız.
Yok öyle yağma! Havanızı alırsınız. Vatanını, devletini seven hiçbir güzel vatandaşımız PKK’lıların ve Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasına razı gelmez.
Sırrı Süreyya Önder’in Öz Yönetim Demeci
“Öz yönetim meselesi inşa meselesidir. Herkes bunun ilan edilmesi meselesine odaklandı. bu ilan kısmı inşa kısmını gözden kaçıran bir şeydir. Biraz da tembellik ihtiva eder; ‘ilan ettik ve bitti, devlet de izin vermedi; dolayısıyla bu mesele geldi, bir yerde tıkandı.’ Böyle bir şey değil. Esası inşadır ve bu inşa da çok kapsamlı ve çok organik bir bütünleşik mücadelenin eseri olacaktır. Dolayısıyla anayasa tartışmalarında da öz yönetim, yerellik, özerklik tartışılacaktır ama bizim siyasi mücadele tarihimize baktığımızda, iki dilli belediyecilik meselesi, bunun için önemli bir örnektir.
İki dilli belediyeciliği hiç ilan etmemiştik mesela. İnsanlar bunu hayata geçirdiler, altyapısını hazırladılar, halka iyi anlattılar. De facto olarak, seçimlerde propaganda meselesi gibi bütün siyasi çalışmalarımızda, eğer dinleyen iki tane Kürt bile varsa Kürtçe selamlama, anlatma da yapıldı. Ceza aldı, zulüm gördü ama gelinen noktada belediyelerimizde Kürtçe hizmet ve seçimlerde Kürtçe propaganda tartışılmayacak genel kabul noktasına geldi. İnşadan kastım biraz budur.
Anayasa komisyonlarında kabul ettirmekten veya belli forumlara sokmaktan, hapsetmekten çok öz yönetimin ruhunu, gerekliliklerini her bir kurumumuz kendi alanında hayata geçirmelidir. Diğer insanlara, kaygı ve kuşkuları olan insanlara cevap olma borcumuz vardır.”
Sırrı Süreyya Önder’ın Öz Yönetim Demecine Cevabımız
Hadi ordan! Havanızı Alırsınız!
Türk Milleti Türkiye’nin bölünmesine ve federasyonlara bölünmesine asla müsaade etmeyecektir. Cevabımız budur!
Sırrı Süreyya Önder’in Öcalan’a Yönelik Tecrit İfadesi
“Devlet Sayın (hadi oradan) Öcalan’a mahkumdur. Mecbur da değil, mahkumdur. Dolayısıyla gelinen noktada şunu değerlendirdiklerini sanıyorum; Sayın Öcalan’ın -gelişmelerde işaret ettiği neler varsa, bir kâhin gibi- siyasi öngörüsü neredeyse süreçle ilgili en ufak bir sapmaya uğramadı. Bütün bunlar gerçekleşti. Devletler milyarlarca Dolar ayırıyorlar bunlara; istihbaratıyla, analistleriyle, şunları bunlarıyla. Sayın Öcalan dört metrekarelik hücresinden bütün bunları görüyor. Artık tartışmayacak şey var; tecrit demek Kürt halkına ve onun iradesine savaş ilanı demektir. Dolayısıyla devletin ne yapacağına bir an önce karar vermesi; kararını barış ve demokrasi lehine kullanmak istiyorsa Sayın Öcalan’ın yeniden yol göstericiliğine müracaat etmesi kaçınılmazdır.”
Sırrı Süreyya Önder’in Öcalan’a Yönelik Tecrit İfadesine Cevap
Marksist, Leninist. Stalinist, komünist terör örgütü bebek katili PKK’nın sözde lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ASLA mümkün olmayacaktır. Buna müsaade etmeyeceğiz. Çünkü komünist Abdullah Öcalan bir teröristtir ve PKK’da komünist bir terör örgütüdür.
PKK ve Abdullah Öcalan asla Kürt kardeşlerimizin, Kürt halkımızın temsilcisi değildir, olamaz da.
Bu nedenle Türk Devleti’nde Abdullah Öcalan’ı ve PKK’yı muhabatap alacak hiçbir kişi ve kurum yoktur.
Sırrı Süreyya Önder bilsin ki Abdullah Öcalan öbür boyu hapis yatacaktır.
from WordPress http://ift.tt/1SjWeeq
PKKninGercekYuzu.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder